21 Mayıs 2018 Pazartesi

CUMHURİYET "Muammer Aksoy ve Aydın Sorumluluğu…" Araştırmacı-Yazar, Hüsnü Merdanoğlu

Muammer Aksoy ve Aydın Sorumluluğu…

Hüsnü Merdanoğlu
31 Ocak 2014 Cuma
CUMHURİYET

Aydın insan, bilgi ve kültürüyle kendini kabul ettirmiş olarak toplumun bilinçdüzeyini artırmak için sorumluluk duyan ve bu yönde çaba gösteren kişidir. Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı yapan ve ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Muammer Aksoy, Atatürkçü aydınlığı topluma yansıtma onuruyla, 31 Ocak 1990 günlü bir suikast sonucu yaşamını yitirmiştir.
Ulusal Kurtuluş Savaşımız, bağımsızlığımıza el koyan emperyalizme karşı yapılmıştır. Kuvayı Milliye mücadelesiyle kazanılan “Lozan” dahil tüm uluslararası antlaşmalarda Kemalist devrim, “tam bağımsızlığa” öncelikvermiştir. Muammer Aksoy, Kemalizm için vazgeçilmez olan tam bağımsızlık konusunu iyi anlayan bir aydın olarak görevini özenle yerine getirmiştir.
Türk devriminin öncüsü Atatürk, günümüzde de anlam ve güncelliğini koruyan tam bağımsızlığı şöyle tanımlar: “Tam bağımsızlık demek, elbette siyasa,ekonomi, adalet, askerlik, kültürel gibi her alanda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığındanyoksunluğu demektir.”
Kurtuluş mücadelesinin ilk yazılı belgelerinden olan Amasya Genelgesi’nde,“Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir” vurgusuna yer verilerekkurtuluş ve kuruluş sürecinin amacı işaret edilmiştir. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, kurtuluşumuzu gerçekleştiren, tüm Kuvayı Milliyeciler; “Kuvayı Millliyeyi âmil ve iradeyi Milliyeyi hâkim kılmak” formülünü kutsal bir parola olarak benimsemişlerdir.
Atatürk’ün öncülüğündeki Türkiye’nin, sömürülen uluslara örnek olması,emperyalist güçlerin huzurunu kaçırmıştır. Bu güçler, Atatürk’ün devlet yaşamına yansıttığı devrimin açıktan ya da örtülü düşmanlığını yıllardır yürütmektedirler.
Tam bağımsızlık kolay elde edilmemiştir. İç ayaklanmalar kışkırtılırken MustafaKemal Paşa ve yakın arkadaşları için ağır cezalar verilmiştir. İsmet Paşa: “Bizİzmir’e, Halife’nin idam fermanlarıyla girdik” der. Ayrıca her dönemde geçerli olan din istismarından yararlanılarak Kuvayı Milliyeciler, başarısızlığa uğratılmaya çalışılmıştır.
Muammer Aksoy, Atatürk’ün tam bağımsızlığa ne denli önem verdiğini, şu yerinde saptamayla açıklamıştır: “Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşısırasındaki hemen bütün konuşmalarında, genelgelerinde, telgraflarında, bildirilerinde asıl amaç olarak, hep bağımsızlık kavramına yer vermiştir. Bütün bu konuşma ve yazışmaları okuyanlar, bir tek düşüncenin perçinleşmesi için ‘sanki bir demircinin, elindeki çekici, aynı noktaya yüzlerce kez, binlerce kez vuruşunu’ görür gibi olurlar. Çünkü Tam bağımsızlık, Atatürk’ün kurmak istediği Türkiye’nin baş ilkesidir.”
Toplumu etkileyecek düzeyde aydın olma görevini yerine getirenlerin, karşıtlarını rahatsız etmeleri doğaldır. Tarihte, toplumsal aydınlatma görevi üstlenmiş birçok aydının canına kıyılmıştır. Muammer Aksoy da bu aydınlardan biridir. Doğal olmayansa, toplumsal aydınlanmadan rahatsız olanlara teslim olmaktır. Ne mutlu, aydınlatma görevini yerine getirme onurunu taşıyanlara. Ne mutlu aydınların ışığından yararlanmasını bilenlere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder